Öfke en genel anlamıyla istemediğimiz bir durumla karşılaştığımızda verdiğimiz doğal bir
tepkidir.
Ayrıca öfke duygusu salt insanoğluna özgü bir duygu da değildir.
Hayvanlar da kendisi için tehdit olarak algıladığı durumlarda saldırganlaşabilir.

Peki o zaman son derece normal bir duygu olan öfke ne zaman zararlı hale gelir?
Kişi bu durumu kontrol edemeyip kendisine ve çevresine zarar vermeye başlamışsa, yani
öfke duygusu, bilinçli zihnin kontrolünden çıkıp dizginlenemeyecek boyuta gelirse işte bu
noktada
bir uzmandan yardım alma vakti gelmiştir.
Aslında tüm duygularımız o duruma yüklediğimiz anlam tarafından şekillendirilir. Öfke de
öyle. Yaşadığımız olay değil, o olay hakkındaki düşüncelerimiz ve o olaya yüklediğimiz
anlam bizi öfkelendirmektedir.
İlkel beyin öfke anında karşıdaki davranışı düşman, kötülük ya da saldırıya uğramış gibi
algılamaktadır. Bu nedenle karşı saldırıya geçme gereğini duymaktadır.
Kısaca öfkelenmemize neden olan olay değil, o olaya yüklediğimiz anlam neden
olmaktadır.
Arabayla şeridinizde gittiğinizi düşünün. Aniden bir araç sizi solluyor. Hızlanıp sizi
sollayan aracın önüne geçiyorsunuz. Her iki tarafta araçtan çıkıyorsunuz. Önce karşılıklı
olarak birbirinize hakaret ediyorsunuz.
İlkel beyin devamlı araya giriyor ‘’bu sana bir saldırı, kendini koruman lazım ‘’diye.
İşte bu kontrolsüzlük anında hakaretler bir anda tekme tokat kavgaya dönüşüyor.
Bu noktada eğer o ilkel beynimizi kontrol edebilsek ya da ona susmasını söyleyebilsek
zaten sorun olmayacak. Çünkü amacımız ‘’öfkelenmemek’’ değil, öfkelendiğimizde
kontrol edebilmektir.
Peki kontrol edemediğimiz bu öfke duygusu nerede başlamıştır.?
Tabii ki erken çocukluk dönemimizde. Peki neler olmuştur da biz bu duygu kontrolünü
sağlayamıyoruzdur?
-şiddet dolu bir aile içinde büyümüşüzdür. Ailenin çekirdek dili öfkedir.
-Ebeveynlerimiz çok yoğundur. Bir talebimiz olduğunda ihtiyacımız karşılanmıyordur. Bu
nedenle ağlama ya da bağırma dilini kullanmayı öğreniriz.
-Çocukken duygusal ihtiyaçlarımız karşılanmamış ve ailemizden şefkat alabilmek için
öfke dilini kullanırız.
-Anne karnı fetus döneminde annenin istemediği bebek durumunda olmak.

Peki öfke duygumuzu yetişkinlikte nasıl kontrol ederiz?

Öfke duygusu ile baş etme öğrenilebilen bir beceridir.
Regresyon terapi, öncelikle öfke duygumuzun çocukluğumuzun hangi döneminden
kaynaklandığını belirlemeye yönelik bir terapidir.
Yaş geriletme yöntemiyle danışan çocukluğunda; öfke duygusunun oluştuğu o döneme
götürülür. Seanslarımızda sıklıkla karşılaştığımız ise danışanın çocukken kendini
değersiz hissetme duygusu, şefkat eksikliği, aşağılanma gibi duygularla baş edememesi
sonucu bu duyguyu savunma amaçlı benimsemesidir.
Öfke kontrolünde bize yardımcı olacak temel şey bu duygunun hangi dönemden
kaynaklandığını tespit edip, danışanda o farkındalığı sağladıktan sonra gerekli telkin
yöntemleriyle negatif duygu blokajını temizlemek ve danışanın yetişkin zihni ile hareket
etmesini sağlamaktır.
Uygun yollarla ifade edilemeyen öfke, hayat kalitemizi bozan bir blokajdır. Bu negatif
duygu kişiler arası ilişkileri bozabileceği gibi, zihinsel ve fiziksel problemlere de yol
açmaktadır.
İlerleyen dönemde zihindeki bu hatalı kayıtlar temizlenmediği zaman kişide fiziksel
sağlığa yönelik sıkıntılara ve semptomlara neden olmaktadır.
Baş ağrıları, mide sorunları, solunum, dolaşım problemleri, ilerleyen zaman sürecinde ise
mide kanseri, bağırsak kanseri, kalp spazmı gibi hayati rahatsızlıklara duygusal anlamda
ise intihar düşüncesine kadar götüren bir süreçtir.
Terapi seanslarında danışan çocukluk kayıtlarında saklı kalan bu duygu ve bu duygunun
çocuk benliğinde oluşturduğu hasarı fark ettiği için daha kontrollü bir davranış modeline
geçmektedir.
Kişinin kendini tanımasında etkili olan regresyon terapisi sonrası, danışan bir müddet
gözlemlenir.
Trans seanslarında bilinçaltına yapılan olumlu telkinlerden sonra danışanın günlük bilinçli
davranışlarında olumlu bir ifade diline evrilmesi takip edilir.
Öfkenizin kontrolden çıkmaya başladığı her zaman, bu yönteme başvurun. Bu daha
dengeli bir bakış açısını yakalamanıza yardımcı olacaktır.
Unutmayın,
Öfke duygusunu yok etmeniz mümkün değildir.

Bizlerin amacı bu duyguyu kontrol altına almanızı sağlamak ve bu olayların sizi etkileme
biçimini değiştirmenize yardımcı olmaktır.